Marvel markasının özellikle son 10 yıldır büyük bir popülerliğe kavuştuğunu hepimiz biliyoruz ve görüyoruz. Genelde sinema sektöründe gördüğümüz Marvel, son birkaç yıldır oyun tarafında da sıklıkla karşımıza çıkmaya başladı. Ne yazık ki geçtiğimiz yıl çıkış yapan Marvel’s Avengers, oyuncuları hayal kırıklığına uğrattı. Bu hayal kırıklığının ardından da geçtiğimiz aylarda E3 2021 esnasında Marvel’ın yeni oyunu Marvel’s Guardians of the Galaxy duyuruldu. Oyunun duyurulması ile birlikte yine sosyal medyada eleştiren bir yapım oldu. Ancak neden bilmiyorum ama ben bu oyunu duyurulduğundan bu yana merakla bekliyorum. Aslında nedenini biliyorum, tek bir karakteri yönetecek olmamız ve hikâye odaklı olması beni bu oyunun içine çekti. Bir diğer unsur da çizgisel bir yapıya sahip olmasıydı. Tüm bunların olması Marvel’s Avengers’tan daha farklı bir oyunla karşılaşacağımızı gösteriyordu ve öyle de oldu.

Yayıncılığını Square Enix’in yaptığı, geliştiriciliğini ise Eidos Montreal’in yaptığı Marvel ekibi Guardians of the Galaxy, geçtiğimiz günlerde çıkışını yaptı. Dediğim gibi çok beklenen bir oyun değildi çünkü kötü olacağı düşünülüyordu. Ancak benim bu oyundan beklentim olmasına rağmen oynadığım şey beni kesinlikle tatmin etti. Biraz daha detaylı bakalım.

Diyaloglar Müthiş

Eğer Guardians of the Galaxy filmlerini izlediyseniz biliyorsunuzdur, karakterlerin hepsinin bir arada olduğu çoğu sahne eğlenceli. Bu oyun da böyle. Ara sahnelerde, oyunun içerisinde ve kısaca her bölümde oyun diyalog anlamında çok eğlenceli ve komik. Oyunun yaptığı en iyi şey kesinlikle eğlenceyi, karakterler ve diyaloglarla çok güzel hissettiriyor. Oynanış olmadan bile bu haliyle izlemek keyif verir.

Diyaloglardaki bu durum da elbette oyunun hikayesine yansıyor. Kısa bir zaman diliminde geçen yine eğlenceli bir hikâye. Başta çok basit ilerleyen ancak sonrasında işlerin biraz daha ciddileştiği ama karakterlerin hiç ciddileşmediği bir senaryo. Guardians of the Galaxy seviyorsanız bu hikâyeden de tatmin bir şekilde ayrılacaksınızdır.

Oynanış

Oyunun duyurulmasından bu yana en büyük sıkıntı oyunun oynanış kısmıydı. Çünkü bir önceki örnek tamamen para kazanmak üzerine kurulu olan bir yapımdı. Ancak bu oyunda sadece tek bir karakteri kontrol ediyoruz ve RPG ögeleri barındırmıyor. Bu yüzden de acaba sıkıcı olacak mı sorusu kafamızdaydı. Ancak bu tarafta da ortaya çıkan sonuç tatmin edici seviyede. Oyunda yalnızca Star Lordisimli ana karakter kontrol ediyorsunuz. Ancak diğer karakterlere de emir vererek güçlerini kullandırtabiliyorsunuz. Ana karakterin klasik saldırı dümdüz ateş etmek, bir de element atışı var onda da buz gibi farklı atış gücüne sahip oluyorsunuz. Bir de her siz dahil her karakterin 4 farklı gücü oluyor. İşte diğer karakterlerin kontrolü bu kısımda başlıyor.

Karakterlere sadece bu güçlerini kullanmaları için emir verebiliyorsunuz. Bu güçlere göre de kendi saldırı kombonuzu yapabiliyorsunuz. Bu güçleri de çok çeşitli olmayan bir şekilde özelleştirebiliyorsunuz. Oyun bu çeşitlilikle kesinlikle bir noktada tekrara binerdi ancak oyun tekrara binmeden bitiyor.Yani oyun size verdiği sürede yeterli çeşitliliği sunuyor.

Çizgisel Bir Oyun

Gerçekten son birkaç yıldır açık dünya oyunu oynamaktan inanılmaz sıkılmıştım. Anlamsız yan görevlerle ve karakteri geliştirmekle o kadar uğraşmak zorunda kalıyoruz ki oyunun eğlencesi kaçıyordu. Bu oyunun bana göre en büyük artısı da bu: Çizgisel olması. Bu sayede sadece eğlenceye odaklanıyorsunuz ve “Acaba şurada sağa dönseydim ne bulurdum?” demiyorsunuz.

Oyun hatta sizi zaman zaman sıkabilecek bu çizgiselliği de yine diyaloglarla bozuyor. Oyun içerisinde karakterler zaman zaman konuşuyorlar. Bu konuşmalar bazen öylesine olurken bazen de oyunun gidişatını değiştirebiliyor. Sizin de verdiğiniz cevap bu gidişatın sonucunu belirliyor. Bu yüzden bu çizgisel yapıma zaman zaman müdahale edebiliyorsunuz ve daha da oyunun içine giriyorsunuz.

Ses ve Görsellik

Görsellik ve ses ise oyunun kesinlikle başarılı olduğu bir diğer nokta. Görsellik kısmında farklı gezegenlere gittiğiniz için sürekli farklı tarzda tasarımlar görüyorsunuz ve uzayda olduğunuzu hissediyorsunuz. Karakterlerin filmlerdeki gibi tasarımlara sahip olmaması da bence bir artı. MCU içinde olduğunuzu düşünmeden bağımız bir içerik deneyimlediğinizi hissediyorsunuz. Eğer ortalama üstü bir PC’ye de sahipseniz performans anlamında da pek bir sorun yaşamadan oyunu oynayabilirsiniz. RTX 2060’lı bir PC ile genel olarak 40 FPS – 70 FPS arasında değişen bir performans aldım. Ancak çok nadir de olsa 20’lere düştüğü oldu.

Sesler ise sanıyorum ki çoğu oyuncunun beğendiği kısım. Oyunun telifi için belli ki bir hayli para harcanmış çünkü 80’lerden klasik birçok şarkıyı oyunda duyabiliyoruz ve en kritik anlarda o şarkılar çalıyor. Bu tarz olayları genelde pek görmeyiz bu yüzden kesinlikle oyuna ekstra bir hava katmış.

 

 

Leave a reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You may also like